18 Mart 2012 Pazar

FOTOĞRAF USTALARINI TANIYALIM I: BRESSON




"Fotoğraf dünyasının tek kişiye tanıdığı adının baş harfiyle anılma ayrıcalığına sahip  HCB , Henri Cartier- Bresson''



Foto-röportajları dünyanın en önemli dergilerinde otuz yıl boyunca aralıksız yayınlanmış, fotoğrafları A.B.D.’de ve Avrupa’daki en önemli sanat galerilerinde sergilenmiştir . Decisive Moment isimli sergisi Louvre Müzesinde açılan ilk fotoğraf sergisidir.


 "Benim anladığım kadarı ile fotoğraf çekmek bir anlayış biçimidir. Diğer görsel anlatım biçimlerinden ayrı düşünülemez. Kişi kendini bu yol ile özgürlüğe açar, dogmatik ve sınırlı düşünceye kapar. Fotoğraf bir hayat tarzıdır..." 







      1908-2004     



Ailesiyle,1909

Bresson 1908 yılında orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak ,
 Paris yakınlarındaki ,Chanteloupe ’da doğmuştur.

İlk fotoğraflarını Brownie marka kutu fotoğraf makinesi kullanarak ailesi ile gittiği hafta sonu gezilerinde çekmiştir.

(bkz: http://fotograf.terimleri.com/Kutu_fotograf_makinesi.html)

İlk Leica sı


Profesyonel anlamda fotoğrafçılıkla 1930'dan sonra ilgilenmeye başladı. 1931 yılında yanında az bir parayla Afrika'ya gitti ve orada ormanda yaşadıklarını belgeledi.1932’de ilk 35 milimetrelik Leica makinesini satın aldı.



                1954                                                            
İtalya,1971
Ezra Pound ,1970

1937 'de İspanya İç Savaşı'nı konu alan bir belgesel  yaptı.
1936-1939 yılları arasında  '' Bir Kır Gezisi'' ile  ''Oyunun Kuralı'' adlı filmlerde yönetmen Jean Renoir'ın asistanlığını yaptı.

1940'ta II. Dünya Savaşı sırasında askerlik yaptı ve Almanlara esir düştü ancak 1943 yılında kaçmayı başardı.  Savaş esirlerinin kaçmalarına yardımcı olan Fransız yeraltı örgütüne katıldı.

Aynı yıllarda Matisse, Bonnard, Braque, Claudel gibi sanatçıların portrelerini çekti. 1945 yılında sürgünlerin Fransa'ya dönüşünü anlatan Le Retour (Dönüş) adlı filmi çekti.

1947 'de fotoğrafçı Robert Capa ve David Seymour'la birlikte Magnum Photos adlı fotoğraf ajansını kurdu.

 Dünyanın çeşitli ülkelerini gezdi ve çektiği fotoğrafları 1952-1956 yılları arasında yayımladığı kitaplarında kullandı. Bunlardan en ünlüsü Images à la Sauvette 'te (ŞipŞak Görüntüler) fotoğrafın anlamı ve tekniği üzerine kapsamlı düşüncelerine yer verdi. 


1952 de Decisive Moment ( Karar Anı ) kitabını yayınladı. Bu kitaplar daha sonraları Cartier-Bresson'un fotoğraf ustası olarak anılmasına yardımcı oldu.                                           

                              
Karar Anı Kitabının Orijinal Kapağı,1952



Bresson fotoğraf çekme deneyimi için ‘Mutlak An’ (Decisive Moment) kavramını tanımlamıştır. Ona göre mutlak an saniyeden çok kısa bir süre içerisindeki, en doğru çerçeve ve kompozisyon ile ulaşabileceğimiz, bize fotoğraflanan olayın ya da insanın özünü anlatan zamandır. Bresson bu süreci, “Fotoğrafda, en küçük şey bile, büyük bir özne haline dönüşeblir” sözüyle özetler. 

Bresson’a göre objektif '' mutlak an''da açılıp kapandıysa, fotoğrafınızda içgüdüsel olarak geometrik bir düzen oluşturduğunuzu görür, bu düzen olmadan fotoğrafınızın hem şekilsiz hem de cansız kalacağını fark edersiniz.
Bresson’un bu anlayışı, resim çalışmaları sırasında etkilendiği Kübizm’in fotoğrafa yansımasıdır. Kübizmin temel olgusu, nesnelerin özünün sadece çoklu bakış açılarıyla ve eş zamanlı olarak yakalanabileceğidir. Bresson bu anlayışı fotoğraflarına ağırlıklı olarak geometrik şekillerle ve diğer formel yapılarla yansıtmıştır. 
                                                                  


New York,1947

İstanbul,Galata 1964





















Bresson her şeyin ‘Mutlak An’da belirlendiğine ve sonraki müdahalelerin fotoğrafın özüne zarar verdiğine inanır.Bir fotoğrafın baskı sırasında kesilmesine tamamen karşıdır.


Ona göre, eğer bir fotoğrafı kesmeye ya da kırpmaya başladıysanız, oranların geometrik açıdan doğru olan karşılıklı etkileşimini öldürüyorsunuz demektir.
                                                                                                                 
Cartier Bresson, olayın en çarpıcı, dramatik yapının kurulduğu en üst noktasında yakalanması ilkesine dayanan an fotoğrafının babası olarak kabul edilir.











Fotoğraflarının altına her zaman kısa açıklamalar
yazmaktan hoşlanmıştır.


                Marsilya,1932
'' I was walking behind this man when 
  all of a sudden he turned around.''
   

Roma,1959
Atina,1953
                         
 Fransa Sen Nehri 
Batı Almanya ,1956

                                                                                                 

Hyde Park,1937
Marsilya, 1968

Bresson 1966 yılında fotoğraflarının dağıtım hakkını da vererek  Magnum Fotoğraf Ajansı'ndan ayrılır.

 
Kendi Portresini çizerken,1992
          



70’lerle birlikte fotoğraf çalışmalarını arka plana    iterek, gençliğinden bu yana tutkusu olan resim   çalışmalarına yönelir.







 Oxford Üniversitesi Onur Doktorluğu belgesi, Fransız Fotoğrafçılar Birliği ve Alman Fotoğrafçılar Birliği'nin de ödüllerinin arasında bulunduğu çok sayıda ödülleri bulunan Bresson'un "Gandhi", "Rusya", "Çin" ve "Küba" röportajları da 1948, 1954, 1960 ve 1964 yıllarında Yabancı Basın Kulübü ödüllerine layık bulunmuştur.


Onun fotoğraflarını sıradan bir haber fotoğrafı olmaktan çıkarıp belge niteliği taşımasını sağlayan ve günümüze kadar ulaştıran şey, fotoğraflarındaki estetik değerlerdir.

Bir foto muhabiri olarak Bresson, oluşturduğu görüntülerde, gördüğü şey hakkında, ne düşündüğünü ve ne hissettiğini keskin bir biçimde ifade etme ihtiyacı duymuştur. Bu yüzden fotoğrafları sıklıkla inceliklidir ve kolay anlaşılırdır, nadiren karmaşıktır.

Basın fotoğrafçılığına derin bir saygısı vardır ve hikayelerini tek bir etkileyici fotoğrafta anlatma eğilimindedir. İnsanın gerçekleri ve olgularla ile ilgili foto  muhabirliği deneyimi, onun haber ve tarih duyumundan, fotoğrafın toplumsal rolü ile ilgili yaklaşımından beslenmektedir.




Bresson’un portre yaklaşımı da onu çağdaşlarından ayıran bir inceliğe sahiptir. Doğal ışık kullanarak, fotoğrafladığı kişi ile ilgili referanslara ulaşabileceğimiz mekansal portre anlayışından faydalanarak bu inceliği gözler önüne serer.

FOTOĞRAF ÜZERİNE DÜŞÜNCELERİ....

  • "Fotoğraf, doğuşundan bu yana özünden hiçbir şey kaybetmemiştir, değişen salt teknik verilerdir. Benim çalışmalarımda teknik hiçbir zaman birincil sorun olmamıştır..."
  • "Fotoğraf, uygulaması kolay gibi gözüken bir uğraş görünümündeyse de; gerçekte çok yönlü, içinde belirsizlikleri barındıran bir olgudur. İçinde bulunduğu çevre şartları, ekonomik baskılar, özellikle insanın üretememe sıkıntısı bu alanın uygulayıcılarını kaçınılmaz olarak fotoğraf makineleri ile bu gerçekleri kaydetmeye itmektedir..."
  •  "Düzmece" veya sahne fotoğrafçılığı beni hiç ilgilendirmiyor. Eğer bir yorum yapacaksam, psikolojik ve sosyolojik olgulara yöneltmek isterim. Birçokları, evvelden planlanmış konuları bulmak için yola koyulurlar. Benim yaklaşımımda kamera, bir not defteri, "an"ı saptamada bir sezgi aracıdır. "An"ı yakalamadaki ustalık, bence vizörden görülen görüntüleri çok kısa bir zamanda görsel bir biçimde düzenleyebilme ve anlık kararlar alabilme yeteneğidir. Bu eylem; akıl disiplinini, duyarlılığı, yerleşik bir geometri anlayışını, her şeyden önce bir konsantrasyonu gerektirir. Kişi, bu yöntemle çok sade bir anlatım biçimine ulaşabilir. Fotoğraf çeken kişiler kendilerine ve konularına karşı çok saygılı olmalıdırlar..."
  • "Fotoğraf çekmek, kişinin nefesini tuttuğu, bütün benliği ve yetenekleriyle kendini bir noktaya yoğunlaştırdığı, gerçekle yüz yüze geldiği andır; görüntünün oluştuğu bu an, fotoğrafı çekene fiziksel ve entelektüel bir haz verir..."
  • "Saniyenin bölümleri arasında gerçekleşen fotoğraf çekme eylemi içinde, formlar görsel bir biçimde düzenlenirken iyi bir anlatım da aranır. Kişi kafasını, gözünü ve kalbini tek bir düzleme getirmek durumundadır..."
  •  "Düşünme, fotoğrafı çekmeden önce ve çektikten sonra yer alması gereken bir süreçtir. Fotoğraf çekerken asla düşünülmemelidir.  Başarı, kişinin genel kültür düzeyine, değer yargılarına, zihninin berraklığına ve canlılığına bağlıdır. En çok korkulması gereken tehlike, yapay, yaşama aykırı olan şeylerdir''.

Ankara Ünv. İletişim Fakültesi Fotoğraf ve Grafik Anabilim Dalı
Foto Muhabirleri Derneği
Wikipedia














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

İzleyiciler